Adalet kelimesi bağzı sözlüklerde eşitlik olarak açıklanıyor peki daha detaylı incelendiğinde de durum aynımı ? Adalet olmadan eşitlik olur mu ? Eşitlik olan yerde adalet varmıdır ?
Bunlar tartışmaya açık daha çok felsefi düşünce sistemine dayalı kavramlar bence. Son zamanlarda ülkemizdeki vergi zamları bunun yanında ekmeğe , suya , benzine vb. günlük hayatın yaşanabilmesi için gerekli hemen hertürlü ihtiyacın zammından sonra bu kavramları araştırma gereği duydum. Daha çok görsel araştırmalar yaptım bu yazıyı yazarken başka görüşlerden etkilenmemek için çünkü bu konu hakkında diyeceklerim ve hissettiklerim temiz kalmalı diye düşündüm.
Adaletin olduğu yerde her zaman eşitlik olacak diye bir kural yok ve anladığım kadarıylada Eşitlik ile Adaletin aynanda uygulanabileceği çok az durum var. Bana ikisi arasında bir seçim yapmam söylenseydi Eşit olmayı seçerdim. Herkeze eşit şekilde davranılması gerektiğini düşünüyorum çünkü adaletin olduğu yerde bağzıları imkanlardan neredeyse hiç yararlanamayabilir. Bunun yanında adalet olduğu zaman daha çok ihtiyacı olan daha çok imkana sahip olabilecek ama ozaman eşitlik bozulacak. Aradaki çizgiye dikkat etmek lazım ihtiyacı yok diye hiç vermemezlik yapmakta yanlış olur. İhtiyacı olana çok ihtiyacı olmayan hiç yerine az verilmesi bence en mantıklısı. Bunun yanında birde Kapitalizm görüşü var. Bu görüş tam anlamıyla olmasada şuanki dünya düzeninde perde arkasında kullanılıyor.
Kapitalizm!
Kapitalizm başlı başına bir saçmalık , egoistlik olayını fazla kaçırmış insanların eski çağlardan beri yaşamını sürdüren , şimdilerde ise kılık değiştirmiş olan şeydir. Zayıf ve güçsüz insanların mecbur kaldıkları işin şişman ve güçlü insanlara haddinden fazla çalışması ve karşılığınıda minimum miktarda alması. Kölelik! Köleler halinden memnun olduğu sürece kölelik bitmez.
Resimlerle anlatacağımı başta söylemiştim. Bu resmi neresinden tutarsanız farklı bir kavram ortaya çıkarıyor. İmkan varken kullanmamak tabikide salaklık olacaktır ama yeteri kadar imkan olmadığı zaman fedakarlık yapan insanlara bazen kötü gözle bakılabiliyor. Yani adalet ve eşitlik her zaman yeterli olmuyor peki ne yapılmalı ?
Çözüm basit. Önce ülkenin gelişmesi lazım , kalite artmalı fırsatlar , imkanlar çoğalmalı ve sonunda hem adaletli olup resimdeki gibi herkezin görmesini sağlanacak hemde eşitliği sağlayıp herkeze eşit sayıda imkan sunulacak. Olay bukadar basit aslında bu sayede kapitalizmde ortadan kalmış olacak.
Bu yazıyı yazmamın - isyanımın - nedeni İlk Motorumu Aldım - Mondial 110 ft adlı yazımı okuyanlarınız varsa bilirler motoru bir hevesle 850 TL ödeyerek aldık. Bununla bitmiyor notere 120 TL ödedik bunada tamam sıra geldi Zorunlu Trafik sigortasına 1000 TL sigortaya para vermemiz istendi. Devlet tarafından zorunlu kılınan bir ödeneğin bu kadar şişirilmesi çok saçma , tamamen kapitalizmin bir örneği. Geçen senelere göre 10 kata kadar arttığı gözle görülüyor. Bunun yanında ekmek ve ulaşıma yapılan süpriz ve saçma zamlar insanların refah seviyesini yerlere çekerek kısa ve mutsuz bir hayat yaşamalarına neden oluyor. Kapitalizm olarak verebileceğim bir örnek ise Millet vekillerinin vergi ayrıcalığı. Bu ülkede çok kazanandan çok vergi alma mantığı varken en çok maaşı millet vekilleri alırken neden onlardan vergi alınmıyor ? Çünkü onlar milletvekili yesinler! Tonla alınan paradan devlete vergi verseler olmazmı yani ay sonunumu getiremezler ya da o ekmeğe , ulaşıma , benzine vb şeylere yapılan zamlar olmasa kurtarmıyomu değirmen dönmüyormu ? Bunca sorunun içinde ülkenin işsizlik sayısı belliyken birde mülteci sorunları ile ilgileniyoruz. Savaşmaktan korkan insanlara neden yardım ediyoruz ? Onlar savaşmak istedilerde yardım etmedikmi ? Mülteci sorunu ile ilgili bir yazı yazacağım.
Bunlar tartışmaya açık daha çok felsefi düşünce sistemine dayalı kavramlar bence. Son zamanlarda ülkemizdeki vergi zamları bunun yanında ekmeğe , suya , benzine vb. günlük hayatın yaşanabilmesi için gerekli hemen hertürlü ihtiyacın zammından sonra bu kavramları araştırma gereği duydum. Daha çok görsel araştırmalar yaptım bu yazıyı yazarken başka görüşlerden etkilenmemek için çünkü bu konu hakkında diyeceklerim ve hissettiklerim temiz kalmalı diye düşündüm.
(Resimleri daha detaylı görebilmek için üstlerine tıklayabilirsiniz.)
Adaletin olduğu yerde her zaman eşitlik olacak diye bir kural yok ve anladığım kadarıylada Eşitlik ile Adaletin aynanda uygulanabileceği çok az durum var. Bana ikisi arasında bir seçim yapmam söylenseydi Eşit olmayı seçerdim. Herkeze eşit şekilde davranılması gerektiğini düşünüyorum çünkü adaletin olduğu yerde bağzıları imkanlardan neredeyse hiç yararlanamayabilir. Bunun yanında adalet olduğu zaman daha çok ihtiyacı olan daha çok imkana sahip olabilecek ama ozaman eşitlik bozulacak. Aradaki çizgiye dikkat etmek lazım ihtiyacı yok diye hiç vermemezlik yapmakta yanlış olur. İhtiyacı olana çok ihtiyacı olmayan hiç yerine az verilmesi bence en mantıklısı. Bunun yanında birde Kapitalizm görüşü var. Bu görüş tam anlamıyla olmasada şuanki dünya düzeninde perde arkasında kullanılıyor.
Kapitalizm!
Kapitalizm başlı başına bir saçmalık , egoistlik olayını fazla kaçırmış insanların eski çağlardan beri yaşamını sürdüren , şimdilerde ise kılık değiştirmiş olan şeydir. Zayıf ve güçsüz insanların mecbur kaldıkları işin şişman ve güçlü insanlara haddinden fazla çalışması ve karşılığınıda minimum miktarda alması. Kölelik! Köleler halinden memnun olduğu sürece kölelik bitmez.
Resimlerle anlatacağımı başta söylemiştim. Bu resmi neresinden tutarsanız farklı bir kavram ortaya çıkarıyor. İmkan varken kullanmamak tabikide salaklık olacaktır ama yeteri kadar imkan olmadığı zaman fedakarlık yapan insanlara bazen kötü gözle bakılabiliyor. Yani adalet ve eşitlik her zaman yeterli olmuyor peki ne yapılmalı ?
Çözüm basit. Önce ülkenin gelişmesi lazım , kalite artmalı fırsatlar , imkanlar çoğalmalı ve sonunda hem adaletli olup resimdeki gibi herkezin görmesini sağlanacak hemde eşitliği sağlayıp herkeze eşit sayıda imkan sunulacak. Olay bukadar basit aslında bu sayede kapitalizmde ortadan kalmış olacak.
Bu yazıyı yazmamın - isyanımın - nedeni İlk Motorumu Aldım - Mondial 110 ft adlı yazımı okuyanlarınız varsa bilirler motoru bir hevesle 850 TL ödeyerek aldık. Bununla bitmiyor notere 120 TL ödedik bunada tamam sıra geldi Zorunlu Trafik sigortasına 1000 TL sigortaya para vermemiz istendi. Devlet tarafından zorunlu kılınan bir ödeneğin bu kadar şişirilmesi çok saçma , tamamen kapitalizmin bir örneği. Geçen senelere göre 10 kata kadar arttığı gözle görülüyor. Bunun yanında ekmek ve ulaşıma yapılan süpriz ve saçma zamlar insanların refah seviyesini yerlere çekerek kısa ve mutsuz bir hayat yaşamalarına neden oluyor. Kapitalizm olarak verebileceğim bir örnek ise Millet vekillerinin vergi ayrıcalığı. Bu ülkede çok kazanandan çok vergi alma mantığı varken en çok maaşı millet vekilleri alırken neden onlardan vergi alınmıyor ? Çünkü onlar milletvekili yesinler! Tonla alınan paradan devlete vergi verseler olmazmı yani ay sonunumu getiremezler ya da o ekmeğe , ulaşıma , benzine vb şeylere yapılan zamlar olmasa kurtarmıyomu değirmen dönmüyormu ? Bunca sorunun içinde ülkenin işsizlik sayısı belliyken birde mülteci sorunları ile ilgileniyoruz. Savaşmaktan korkan insanlara neden yardım ediyoruz ? Onlar savaşmak istedilerde yardım etmedikmi ? Mülteci sorunu ile ilgili bir yazı yazacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapmak kalbe , şekere , tansiyona , baş ağrısına , bel ağrısına ve fıtığa iyi gelir :)